Yolda Kaybolmak, Ev Neresi?

-
Aa
+
a
a
a
Açık radyo
 

Yolda Kaybolmak, Ev Neresi?

Sebald’dan Modiano’ya, Wenders’tan Jarmusch’a; tren camına adını yazıp kaybolmanın, sonra “ev”e bambaşka bir yerden dönmenin sohbeti. Şehir bizi mi seçer, yoksa biz mi onu? Tokyo’nun sezgisi, İstanbul’un katmanları, Sophie Calle’in acı defteri ve Boym’un nostaljisi eşliğinde gündelik bir yürüyüş.

Bu bölümde “yol”u mutluluk vaadi değil, hafızayı açan bir eşik gibi konuştuk. Sebald’ın yürüyüşleri, Modiano’nun sisli sokakları, Wenders’in Paris, Texas’ı ve Jarmusch’un Paterson’ı aynı masada buluştu; Chris Marker’ın Güneşsiz’iyle şehirlerin sezgisel yanına uğradık. Zen’deki koan gibi, “tek elle alkış” sorusunu şehirlere uyarladık: Tokyo nasıl bir sezgi, İstanbul nasıl bir katmanlar bütünü? Rebecca Solnit’ten kaybolmanın yaratıcı hali, Sophie Calle’den karşılaşmalar ve Mona Hatoum’dan mesafeyle kurulan ev hissi geldi; Boym’un “reflektif nostalji”siyle “ev”in adresini duyguda aradık. Zorunlu göçün hikâyelerini de unutmadık; “Hakim’in Yolculuğu” ile yolun her zaman seçilmiş olmadığını konuştuk. Son sorumuz basit: Ev neresi—yer mi, yoksa geri döndüren his mi?